The Tomorrow Job (2023)

Gelecekteki sırları çalmak amacıyla, bir grup hırsızın kendi gelecek benlikleriyle bilinçlerini değiştirebilmelerini sağlayan bir ilaç kullandığına şahit oluyoruz. Bu özgün ve karmaşık senaryo, filmi izlerken sürekli olarak beynimizi meşgul edecek, duyduklarımızı ve gördüklerimizi sorgulamaya itecektir. Film, fikir hırsızlığının sıra dışı bir versiyonunu sunar: Geleceği çalmak. Ancak, bu ilginç kavramın ötesinde, filmdeki karakterlerin iç dünyalarına, duygusal çatışmalarına ve ilaca olan bağımlılıklarına da derinlemesine dalıyoruz. Bu yüzden sadece bir bilim kurgu veya suç filmi değil, aynı zamanda bir karakter draması olarak da nitelendirilebilir. Filmin yönetmeni ve senaristi, seyirciyi karakterlerin yaşadığı deneyimlere tamamen daldırıyor ve nefes kesici bir bilinç yolculuğuna çıkmalarını sağlıyor. Kısacası, filmin sırlarla dolu, beklenmedik dönemeçlerle süslenmiş, düşündürücü ve etkileyici yapısı, onu izlemeye değer kılan bir bilim kurgu başyapıtı haline getiriyor.