Dorian Gray (2009)

Lord Henry ile Dorian arasındaki karşılıklı etkileşimler, Dorian’ın giderek karanlık, şeytani ve haz odaklı bir yaşama yönelmesini filmin temel ekseni haline getirir. Son derece masum ve yakışıklı olan Dorian’daki dönüşüm, Lord Henry’nin etkileyici sözleri ve Dorian’ın kendi portresinde kendi güzelliğini keşfetmesiyle başlar. Lord Henry’nin etkisi altında kötülüğün ve zevkin cazibesine kapılan Dorian, gençlik ve güzelliğin dünyada en değerli şeyler olduğuna inanır. Onun için heyecan, kötülük ve günahta saklıdır; iyilik ve erdem ise sıkıcı ve edilgen olarak görülür. İyiliğin simgesi olan Basil’in Dorian’a duyduğu saf tutku ise eşcinsellik temalarını açıkça ortaya koyar. Dorian’ın büyük sırrını, yani portredeki değişimi fark eden tek kişi Basil olur. Portreye odaklanan, sonsuz gençliğe sahip olmayı arzulayan ve ruhunun ölümüyle yüzleşmekten korkan Dorian için kurtuluş mümkün müdür? Özellikle genç bir adamın olgunlaşması, eğitimi, kendini ve inançlarını keşfetmesi üzerine yoğunlaşan Dorian Gray’in Portresi’ni Oscar Wilde, “bir ruhun hikayesi” olarak tanımlamıştır.