Balık ve Kedi (2013)

Gerçek bir yaşam öyküsünden ilham alan bu film, doğanın içinde kamp yapmaya çıkan bir grup üniversite öğrencisinin, yakınlardaki bir restoranda insan eti servis edildiğini keşfetmeleriyle yaşadıkları dehşeti anlatıyor. İlk bakışta klasik bir korku filmi gibi görünen yapım, Blair Cadısı'nın atmosferini başarılı bir şekilde yansıtırken, aynı zamanda Kiarostami ve Makhmalbaf tarzında kamera kullanımıyla gerçeklik ve zaman algısıyla ustaca oynuyor. Film, korkunç ve dramatik sahnelerin yanı sıra duygusal anlar ve doğaüstü unsurları da bir araya getiriyor. Tüm bunları yaparken ortaya son derece şiirsel ve büyüleyici bir atmosfer çıkarıyor. Estetik açıdan özenle yönetilen yapım, etkileyici sahneleriyle izleyiciyi kendine hayran bırakıyor. İnsan eti sunulan restoranın karanlık ve kasvetli ortamı, izleyicide derin bir ürperti uyandıran sahnelerle ustalıkla tasvir ediliyor.