Snakehead (2021)

Tse, Amerika'ya yasa dışı yollardan giriş yapan bir göçmendir. Asıl amacı, kaçırılarak New York'ta evlat edinilen kızını bulmaktır. Bu zorlu yolculuğunda ona, Tayvanlı ve Yılankafa lakaplı bir adam destek olur. Yılankafa, Tse'ye olan borcu nedeniyle ona yardımcı olmaktadır; ancak Amerika sınırları içinde Tse, borcunu ödeyene kadar çetenin kirli işlerinde çalışmak ve hayat kadınlığı yapmak zorundadır. Çin Mahallesi'nin yeraltı dünyasında hayatta kalabilmek için elinden geleni yapan Tse, ilk müşterisinin odasına girdiğinde yan odadan gelen kavga sesleriyle irkilir. Dışarı çıktığında, meslektaşı olan bir kıza yardım etmek için saldırgan adama müdahale eder ve bunun sonucunda mekanın yöneticisi tarafından ağır şekilde dövülür. Bu sırada mekanda bulunan ve tüm teşkilatın lideri olan Anne lakaplı Dai Mah, Tse ile mekan sahibi arasındaki ölümüne kavgayı görür. Kavganın galibi olan Tse’ye, Amerika’ya taşıyan lojistik örgütünü FBI’a ihbar eden hainin başına gelenler gösterilir. Tse, kendisinin zayıf biri olmadığını ve her türlü işte çalışabileceğini ifade eder. Bunun üzerine Dai Mah, Tse’yi bir teste tabi tutar: Boş bir şarjörle dolu bir silahı ona uzatır ve “Aileyi satanın cezası ölümüdür. Bu adam aileyi sattı, seni de sattı. Ona gereken cezayı vermelisin” der. Tse tetik çektiğinde, Dai Mah gözlerine inanamaz; yaşlı lider, yerini alabileceği ve işlerini emanet edebileceği kimse olmadığını düşünmektedir, hatta kendi oğulları da dahil.